Farkındalık Yılı 2020
Farkındalık Yılı 2020 Adı konulmuş, mahkemesi görülmüş, gereği düşünülmüş, cezası kesilmiş bir yıl 2020. Kötü şöhreti kulaktan kulağa yayılıyor, felaket yılı olarak adlandırılmış durumda. Herkes bir an önce bitse de kurtulsak diye söyleniyor.
11 Temmuz 2020 - 20:02 - Güncelleme: 02 Kasım 2021 - 17:58
Farkındalık Yılı 2020
Adı konulmuş, mahkemesi görülmüş, gereği düşünülmüş, cezası kesilmiş bir yıl 2020. Kötü şöhreti kulaktan kulağa yayılıyor, felaket yılı olarak adlandırılmış durumda. Herkes bir an önce bitse de kurtulsak diye söyleniyor. 2020 yılına girerken çok hevesliydik. İyi dilekler havada uçuşuyor, güzel bir yıl temennileri ard arda sıralanıyordu. İsteklerimiz neden kabul edilmedi sizce? Bir sorgulayalım. Geride bıraktığımız 6 aya şuan içinde olduğumuz 7. ayın geçen 11 gününe dönüp baktığımızda kötü şöhret sahibi olabilecek kadar neler yaşatmış; yangınlar, depremler, taşkınlar, şavaş gerginlikleri ve salgın hastalık... Oldukça vahim durumlar. Bir yıla yüklenilemeyecek kadar ağır suçlamalar. Zira 2020 bir yıl olmaktan öteye gidemiyor, 2019 kadar suçsuz bir yıl, 2018 kadar saf, 2017 kadar temiz.
Bir yıl veya beş yıl önce dünyada yangınlar mı yoktu? Depremler mi olmuyordu? Taşkınlar ve savaş çığırtkanlığı yok muydu? Hastalıklardan kurtulmuş muyduk büsbütün? Hayır! 2020 özel bir yıl asla kötü bir yıl değil bizleri uyarıyor, belki de bazı şeylerin farkına varmamızı istiyor, acizliğimizi yüzümüze vuruyor, bir dostmuşcasına acıyı söylüyor. Daha önce ki yıllarda afetlerin ardı arkası hiç kesilmemiş, Covid-19'dan daha büyük bir salgın olan açlık can almış yıllarca, ölümse her yıl ölüm, hastalıksa her yıl hastalık, depremse, yangınsa, hortumsa, fırtınaysa, sellerse her yıl olan şeyler. Ama şu var ki; mağrurdu insanoğlu, kibirden gözünün önünü göremedi. Suçu 2020 ye yükledi adına Felaket Yılı dedi oysa insan felakatin ta kendisi, 2020 felaketin kurbanı, acizliğimizin de habercisi. Hangi yılın tamamını gülerek geçirdiniz ya da ağlayarak? Her yıl mutlu da olduk üzüldük de ama hiçbirine felaket yılı demedik. Dünya yıllarca ne günlerden geçmiş ne salgınlar atlatmış; veba, verem, sars, mers, H1N1 virüsleri... Neden onlar felaket yılı değil de 2020. Peki öyle söyleyenleri kırmayalim da felaket yılı diyelim hadi. Peki yeni bir iş kuranlar, yeni yuva kuranlar, takımı bu yıl şampiyon olanlar, yeni anne baba olanlar, hastalıklarına yenik düşmeyenler, hayallerini gerçekleştirenler... Onlar için de mi felaket yılı? Depremler oldu evet ama çoğu insanın evinin duvarlarında tek bir çatlak yok, yangınlara maruz kaldık ama ülkede çoğu kişi duman kokusunu almadı bile, seller oldu ayaklarımız dahi ıslanmadı çoğumuzun, salgın hastalık sürecinde sağlığında en ufak bir pürüz yaşamayan o kadar büyük bir nüfus var ki. Bunlara rağmen felâket yılı mı? Neden hep bardağın boş tarafından bakıyoruz. Minnet duyup şükür ettin mi hiç, kibirden soyutladın mı bedenini,herşeye rağmen bu olanlarda seni koruyan kollayan bir yaratıcı olduğunu düşündün mü? Senin yerine bu seferlik ben cevap veriyorum "Aklına dahi gelmedi", yaşıyorsun herşeye ve herkese rağmen. Bu yıl senin için güzel bir yıl bile olmuş olabilir. Evinde oturmuş elinde kumandan özendiğin hayatları televizyon kanallarından, magazin programlarından seyrediyorsun. Yediğin önünde yemediğin ardında,arkadaşlarınla buluşuyor gününü gün ediyorsun, dostlarla oturduğunuz masada ince belli bardaktan çay içerken ağzınızda bu safsata" 2020 çok kötü bir yıl.. Hadi ya gerçekten öyle mi? Yıkılmaz sandığımız evler inşa ettik ,yanmaz sandığınız yapılar, ayaklarımızı yerden kesen uçaklar... Kudreti teknolojinin büyüklüğünde sergiliyorduk, dünyadan hiç gitmeyecekmişiz gibi yerleştik buraya,arka bahçemizi kirletircesine kirlettik, dünya bizim malımız dedik ve 2020 bizlere dur dedi diye kötü bir yıl oldu öyle mi? Biz evlerimize kapandik diye ozon tabakasının delikleri küçüldü, doğa kendini yeniledi. Bu yıl kötü bir yıl olabilir mi? Felaket yılı mı bu yıl?
Hastalık vuku buldu yıkılmaz sandığımız evlerde hastalıktan kaçamadık, havada kaptık hastalığı, havalı yatlarımızda. 2020 farkındalık yılı musbetlerden kaçamadığımızı saklanamayacağımzı gösteriyor, zannettiğimiz kadar güçlü değiliz, teknolojimiz bizi yeterince koruyamıyor, dünya fani olduğu gibi biz de faniyiz ve ölümlüyüz, bunun farkına vardık çünkü yıkıldık, farkındayız çünkü yandık, farkına vardık çünkü hastalandık. Şuan farkındaysak 2020 sayesinde. Asla kötü bir yıl olmamalı özel bir yıl olmalı.
Çevreye saygılı olmayı öğretti,
hayvana şevkatli olmayı
doğaya saygılı olmayı öğretti,
insana insanlığı öğretti.
Ölümü hatırlattı, acizliği tattırdı,açtırdı gözleri. Felaketler yılı değil büsbütün farkındalık yılımız vesselam.
Adı konulmuş, mahkemesi görülmüş, gereği düşünülmüş, cezası kesilmiş bir yıl 2020. Kötü şöhreti kulaktan kulağa yayılıyor, felaket yılı olarak adlandırılmış durumda. Herkes bir an önce bitse de kurtulsak diye söyleniyor. 2020 yılına girerken çok hevesliydik. İyi dilekler havada uçuşuyor, güzel bir yıl temennileri ard arda sıralanıyordu. İsteklerimiz neden kabul edilmedi sizce? Bir sorgulayalım. Geride bıraktığımız 6 aya şuan içinde olduğumuz 7. ayın geçen 11 gününe dönüp baktığımızda kötü şöhret sahibi olabilecek kadar neler yaşatmış; yangınlar, depremler, taşkınlar, şavaş gerginlikleri ve salgın hastalık... Oldukça vahim durumlar. Bir yıla yüklenilemeyecek kadar ağır suçlamalar. Zira 2020 bir yıl olmaktan öteye gidemiyor, 2019 kadar suçsuz bir yıl, 2018 kadar saf, 2017 kadar temiz.
Bir yıl veya beş yıl önce dünyada yangınlar mı yoktu? Depremler mi olmuyordu? Taşkınlar ve savaş çığırtkanlığı yok muydu? Hastalıklardan kurtulmuş muyduk büsbütün? Hayır! 2020 özel bir yıl asla kötü bir yıl değil bizleri uyarıyor, belki de bazı şeylerin farkına varmamızı istiyor, acizliğimizi yüzümüze vuruyor, bir dostmuşcasına acıyı söylüyor. Daha önce ki yıllarda afetlerin ardı arkası hiç kesilmemiş, Covid-19'dan daha büyük bir salgın olan açlık can almış yıllarca, ölümse her yıl ölüm, hastalıksa her yıl hastalık, depremse, yangınsa, hortumsa, fırtınaysa, sellerse her yıl olan şeyler. Ama şu var ki; mağrurdu insanoğlu, kibirden gözünün önünü göremedi. Suçu 2020 ye yükledi adına Felaket Yılı dedi oysa insan felakatin ta kendisi, 2020 felaketin kurbanı, acizliğimizin de habercisi. Hangi yılın tamamını gülerek geçirdiniz ya da ağlayarak? Her yıl mutlu da olduk üzüldük de ama hiçbirine felaket yılı demedik. Dünya yıllarca ne günlerden geçmiş ne salgınlar atlatmış; veba, verem, sars, mers, H1N1 virüsleri... Neden onlar felaket yılı değil de 2020. Peki öyle söyleyenleri kırmayalim da felaket yılı diyelim hadi. Peki yeni bir iş kuranlar, yeni yuva kuranlar, takımı bu yıl şampiyon olanlar, yeni anne baba olanlar, hastalıklarına yenik düşmeyenler, hayallerini gerçekleştirenler... Onlar için de mi felaket yılı? Depremler oldu evet ama çoğu insanın evinin duvarlarında tek bir çatlak yok, yangınlara maruz kaldık ama ülkede çoğu kişi duman kokusunu almadı bile, seller oldu ayaklarımız dahi ıslanmadı çoğumuzun, salgın hastalık sürecinde sağlığında en ufak bir pürüz yaşamayan o kadar büyük bir nüfus var ki. Bunlara rağmen felâket yılı mı? Neden hep bardağın boş tarafından bakıyoruz. Minnet duyup şükür ettin mi hiç, kibirden soyutladın mı bedenini,herşeye rağmen bu olanlarda seni koruyan kollayan bir yaratıcı olduğunu düşündün mü? Senin yerine bu seferlik ben cevap veriyorum "Aklına dahi gelmedi", yaşıyorsun herşeye ve herkese rağmen. Bu yıl senin için güzel bir yıl bile olmuş olabilir. Evinde oturmuş elinde kumandan özendiğin hayatları televizyon kanallarından, magazin programlarından seyrediyorsun. Yediğin önünde yemediğin ardında,arkadaşlarınla buluşuyor gününü gün ediyorsun, dostlarla oturduğunuz masada ince belli bardaktan çay içerken ağzınızda bu safsata" 2020 çok kötü bir yıl.. Hadi ya gerçekten öyle mi? Yıkılmaz sandığımız evler inşa ettik ,yanmaz sandığınız yapılar, ayaklarımızı yerden kesen uçaklar... Kudreti teknolojinin büyüklüğünde sergiliyorduk, dünyadan hiç gitmeyecekmişiz gibi yerleştik buraya,arka bahçemizi kirletircesine kirlettik, dünya bizim malımız dedik ve 2020 bizlere dur dedi diye kötü bir yıl oldu öyle mi? Biz evlerimize kapandik diye ozon tabakasının delikleri küçüldü, doğa kendini yeniledi. Bu yıl kötü bir yıl olabilir mi? Felaket yılı mı bu yıl?
Hastalık vuku buldu yıkılmaz sandığımız evlerde hastalıktan kaçamadık, havada kaptık hastalığı, havalı yatlarımızda. 2020 farkındalık yılı musbetlerden kaçamadığımızı saklanamayacağımzı gösteriyor, zannettiğimiz kadar güçlü değiliz, teknolojimiz bizi yeterince koruyamıyor, dünya fani olduğu gibi biz de faniyiz ve ölümlüyüz, bunun farkına vardık çünkü yıkıldık, farkındayız çünkü yandık, farkına vardık çünkü hastalandık. Şuan farkındaysak 2020 sayesinde. Asla kötü bir yıl olmamalı özel bir yıl olmalı.
Çevreye saygılı olmayı öğretti,
hayvana şevkatli olmayı
doğaya saygılı olmayı öğretti,
insana insanlığı öğretti.
Ölümü hatırlattı, acizliği tattırdı,açtırdı gözleri. Felaketler yılı değil büsbütün farkındalık yılımız vesselam.
FACEBOOK YORUMLAR