STK'lar Ve Aktivistler'den Nemrut'ta Ki Betonlaşmaya Tepki
Nemrut Krater Gölü'ne yapılan betonarme yapıların tüm itirazlara rağmen devam etmesine tepki gösteren Bitlisli STK'lar ve Aktivistler Nemrut Kalderasında bir araya gelerek yapılan betonarme yapılara karşı tepkilerini dile getirdiler. Yapılanların bir doğa katliamı olduğunu dile getiren STK temsilcileri ve aktivistler biran önce önlem alınmasının bölge açısından önemini belirttiler.
Nemrut Krater Gölü'ne yapılan betonarme yapıların tüm itirazlara rağmen devam etmesine tepki gösteren Bitlisli STK'lar ve Aktivistler Nemrut Kalderasında bir araya gelerek yapılan betonarme yapılara karşı tepkilerini dile getirdiler. Yapılanların bir doğa katliamı olduğunu dile getiren STK temsilcileri ve aktivistler biran önce önlem alınmasının bölge açısından önemini belirttiler.
STK ve aktivistlerin yaptığı açıklamada ise şunlara yer verildi.
Van Gölü Aktivistleri Genel Sekreteri Ve Tatvan Temsilci Maşallah Özel; “Bugün burada yapılan betonlaşmaya dikkat çekmek için sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldik. Bunu protesto etmek için bulunuyoruz. Burası Nemrut Kalderası diğer adıyla ‘Yeryüzü Cenneti.’ Burada yapılan çalışmanın buranın tarihine, doğasına uygun olmadığını düşünüyoruz. Bununla ilgili hukuki süreç de başlatıldı. Bu çalışmalar şuan halen devam ediyor. Betonlaşma faaliyetleri. Bu yanlıştan biran önce dönülmesi gerektiğini burada beyan ediyoruz. Burası bize atalarımızdan bizlere miras olarak bırakılmadı. Biz buranın kullanım hakkına sahip değiliz. Burayı değiştirip dönüştürme hakkına sahip değiliz. Burası bize emanet. Bunu gelecek nesillere olduğu gibi bozmadan, tarihi dokusunu yapısını bozmadan bırakmalıyız” dedi.
Genç HUDER, HUDER, Bitlis Sivil Toplum Hareketi Derneği İl Başkanı Avukat Burak Taşdemir ise şunları ifade ederek; “Şuan içinde bulunduğumuz Nemrut Kalderası Türkiye’nin en büyük krater gölü niteliğine sahip daha sonra ise takdir edersiniz ki dünyanın ikinci büyük krater gölü hükmündedir. Bizim böyle bir değerimiz varken böyle bir değerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Bu bölge halkı şunu sürekli dilinde dolaştırmaktadır. Biz memleketimize değerlerimize yapılarımıza sahip çıkamıyoruz. Bu memleketin sahibi yoktur diye sürekli kendi aramızda konuşuyoruz. Ama artık bu memlekete sahip çıkmanın zamanı gelmiştir. Bu memleketin sahipsiz kalmaması gerekiyor. Bitlis dışındaki ve hatta dünyaya açıldığımızda birçok bu şekilde doğal güzelliği olan yerlerimiz mevcuttur. Bu doğal güzellikleri koruma adına hem yerel insan, hem o ülkenin bütün siyasileri elinden gelen bütün gayreti sarf etmektedir. Burada Nemrut Kalderasının korunması konusunda bizim üzerimize çok iş düşmektedir. Biz Bitlis’teki sivil toplum örgütlerini temsil etmekteyiz. Burası bizim mahremimizdir. Mahremimize kimsenin dokunmasına müsaade etmememiz gerekiyor. Burada yapılan betonarme çalışma belki bir yatırım olarak görülebilir ama gerekli ve yerinde yapılan bir yatırım olmadığını düşünüyoruz. Buraya bu kadar doğanın hemhal olduğu bir yerde betonarme çalışması sizde ilerde göreceksiniz ki çok büyük bir sırıtma ortaya çıkaracaktır. Bu sırıtmanın önüne geçebilmek için mutlaka ve mutlaka bu yapıya uygun bu doğaya uygun yeni yatırımların yapılması gerekmektedir. Biz burada yeni yatırımlara karşı asla çıkmıyoruz. Buraya tabii ki gerekli olan temel ihtiyacın giderildiği yatırımların yapılması gerektiğini; bir kafe olur bir lavabo olur bunların yapılmasını biz isteriz ancak buradaki yapıya ve doğaya uygun olması gerekir. Şunu ben önemle belirtmek istiyorum Nemrut Kalderası bizim mahremimizdir. Bu mahreme kimsenin dokunmasına da müsaade etmeye niyetimiz yoktur” vurgusunda bulunda.
Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkan Yardımcısı Ali Emrah Dağer; “Bugün Nemrut Kalderasındayız. Nemrut Kalderasında uzun süredir bir betonlaşma süreci mevcut. Nemrut Kalderası Seçkin Destinasyonlar Arasında, Avrupa’da belirlenen ‘EDEN’ kapsamında ‘Yeryüzü Cenneti’ olarak belirlenen bir destinasyon arasında. Şuan burada betonarme inşaat yapıları yapılmaya başlandı. Bu yapılar aslında kanunla da çelişkili biraz. Kanunla ilgili çelişkili olduğu için buranın yapısına zarar vermektedir. Bu zararın kısaca süreçten dönülmesi ve buna yönelik daha yapıcı; mobil ve gerekirse ahşaptan, taştan yapılar olması daha doğru olacaktır. Buranın yapısına zarar verdiği için betonarme ve buna benzeri faaliyetleri kabul etmiyoruz. Buradaki doğal güzelliği gerçekten insanların doğrudan hissedebilmesi için bu hatadan en kısa sürede vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.
Bitlis Özgür Eğitim Sen Temsilcisi Sinan Kıranşal yaptığı açıklamada; “Bugün burada Nemrut Kalderasının bulunduğu bir alanda bulunuyoruz. Ve burada bulunmamızın sebebi şu ki malum medyaya da yansıdı. Burada doğaya uygun bir yapıdan çok doğanın tersine, doğanın zıttına, doğanın kabul edemeyeceği ve insan elinin o çirkin diyebileceğimiz yapıları betonlaşmayı getirmişler. Ve biz burada Van Gölü Aktivistleriyle beraber buradaki betonlaşmaya karşı ve betonlaşmanın olmamasına karşı bir eylem yapmaya geldik. Protesto yapmaya geldik. Buradan tüm dünyaya sesleniyoruz ki Nemrut Krater Gölü gerçekten dünya da eşi benzeri olmayan bir yer. Burada hizmet ve altyapı olmasını isteriz tabii ki ama bunu Nemrut’un güzelliğine uygun Nemrut’un tabiatına doğasına uygun bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz. Yani ağaçtan yapılar olabilir. Daha farklı yapılar olabilir. Betondan yapmayın. Sağımıza solumuza baktığımız zaman betonlaşmanın olduğunu görüyoruz. Ve bu bizi çok üzüyor. Bu tür yapılar doğadaki güzelliği bana sorsanız gerçekten kirletiyor. Ancak şöyle yapabilirler yetkililer. Tabi buralarda güzel tesisler olmak zorunda. Çünkü buraya binlerce, yüzbinlerce insanlar yıl içinde geliyor. Ve buraya turistlerde geliyor. Avrupa’daki bu tür benzeri yerlere baktığımız zaman çok daha farklı çok daha estetik çok daha doğal tesisleri görebiliyoruz. Ama maalesef burada yıllarca bir tesis, bir hizmet yok. Yapılan hizmette sadece af edersiniz tuvalet amacıyla bir şey yapılıyor. Oda taştan betondan yapılıyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Doğaya uygun bir şey değil betonlaşma. Zaten şehirlerimiz her tarafı betonlaşmış. Bari Nemrut Krater Gölünü veya buradaki araziyi betonla kirletmeyin diyoruz. Dolayısıyla bugün buraya bu amaçla geldik. Şunu da belirtmekte fayda vardır. Gerçekten bu doğaya hepimizin sahip çıkması lazım. Çünkü bu doğanın bize Allah’ın bir nimeti olduğunu, bir emaneti olduğunu bilmemiz lazım. Burayı kirletenlere veya burada yanlış çalışma yapanlara da sesimizi yükseltmek istiyoruz. Umarım yetkililer bu sesimizi duyarlar. Nemrut Krater Gölünün bulunduğu havzayı koruma altına alırlar. İnşallah en kısa zamanda bu isteklerimiz umutlarımızda gerçekleşir. Bizden sonraki nesiller, çok daha güzel bir doğayla baş başa kalır ve yaşarlar” diyerek herkese teşekkür etti.
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN
HABERİN FOTOĞRAFLARI HABERİN DEVAMINDA